
Android için trmilitarynews android uygulamasını indirin.
[appbox googleplay com.militarynews.trmilitarynews]
Bugünlerde çok canlı olan Türkiye’nin hava savunma ve yüksek irtifa hava savunma sistemleri konusu herkes tarafından bilinmekte. Biz bugün bu konu da dahil olmak üzere Türkiye’nin mevcut hava savunma şemsiyesine kısa bir göz atacağız. S-400 meselesi yüzünden Türkiye’nin hava savunmasının hiç olmadığını düşünenler olabilir. Türkiye’nin elbette bir hava savunma gücü vardır. Temel problem yüksek irtifa hava savunması konusundaki eksiklikten kaynaklanmaktadır.
Türkiye’nin Radar ve Gözlem Ağları
Bugün Türkiye’nin hava sahası gözlem kabiliyeti oldukça iyi seviyededir. Hava gözlem birimleri temel olarak aşağıdaki unsurları içermektedir.
- Hava Kuvvetleri Radar Tesisleri
- NATO Awacs Gözlem Uçakları
- NATO/Amerikan Radar Tesisleri
- HEIK Uçakları
- Sivil Havacılık Radarları
- Keşif Uydu Komutanlığı
- Deniz Kuvvetleri Savaş Gemileri Radar Sistemleri
- Gezici Üsler ve Komutanlıklar
- Hava savunma birimlerinin kendi radarları

Türk Hava Kuvvetleri radar ağları aşağıdaki illerde konuşlanmış olup, yerli ve yabancı menşeli pek çok radar sistemini Hava Kuvvetleri Hava Harekat Merkezlerine enterkonnekte olarak çalışmakta ve mevcut sivil havalanlarının radar görüntüleri de bu merkezde toplanmaktadır. Ayrıca Türkiye’nin sahip olduğu 4 adet E737-700 HİK uçağı ile radar kapasitesi oldukça artmış ve kendi hava sahası dışında komşu ülkelerin tamamının hava sahası da izlenebilir hale gelmiştir.
- Füze Üs Komutanlığı, Alemdağ, İstanbul
- Ahlatlıbel Hava Radar Mevzi Komutanlığı , Ankara
- Körfez Hava Radar Mevzi Komutanlığı , Kocaeli
- Karabelen Hava Radar Mevzi Komutanlığı , İzmir
- Çanakkale Hava Radar Mevzi Komutanlığı
- Erzurum Hava Radar Mevzi Komutanlığı
- Datça Hava Radar Mevzi Komutanlığı , Muğla
- Ayancık Hava Radar Mevzi Komutanlığı , Sinop
- İskenderun Hava Radar Mevzi Komutanlığı , Hatay
- Rize Hava Radar Kıta Komutanlığı, Rize
Türkiye hava istihbaratındaki gücünü tabii ki uzayda da sürdürmektedir. Göktürk uyduları bu maksatla keşif ve uydu komutanlığı emrine verilmiştir. Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nın uzay alanındaki vizyonu, Keşif-Gözetleme faaliyet alanında uydu görüntüsü ihtiyacını barış zamanından itibaren karasuyu ve hava sahası kısıtlaması olmaksızın, coğrafya ve iklim koşullarından bağımsız olarak, gece, gündüz ve her hava şartında elde edebilmek için uzay tabanlı görüntüleme yeteneğine sahip olmaktır.

Bu kapsamda, Hv.K.K.lığı envanterine giren Yer Gözlem (Keşif-Gözetleme) Uydu Sistemleri ile diğer uzaktan algılama uydu sistemlerini işleterek uzay harekatını gerçekleştirmek, elde edilen uzaktan algılama uydu hizmet ve ürünlerini kullanıcı birlik ve kamu kurum/kuruluşlarının kullanımına uygun niteliklerde hazırlayarak dağıtımını sağlamak, harekat ihtiyaçlarını karşılayacak uydu sistemlerinin belirlenmesi için yürütülen çalışmalara katılmak, uydu sistemlerine yönelik yapılan teknik proje çalışmalarına katılmak ve talep edildiğinde danışmanlık hizmeti vermek üzere kurulan komutanlık oldukça aktif olarak görevlerini sürdürmektedir.
Nato Awacs sistemi ise başta İncirlik ve Konya üsleri olmak üzere rutin faaliyetlerini sürdürmekte ve Türk Hava Kuvvetleri ile bu bilgileri anlık paylaşmaktadır.

Ayrıca Türkiye’nin elinde pek çok farklı tipte, yerli ve yabancı elektro-optik ve radar gözetleme ve takip sistemi bulunmaktadır.

Türk Alçak İrtifa Hava Savunma Sistemleri
Türk hava savunma şemsiyesi, çeşitli yıllarda yurt dışından alınan pek çok sistemi içermektedir. Günümüzde alçak irtifa hava savunmasında Türkiye’nin dışa bağımlılığı kalmamıştır.
Bofors L60 / 70 Otomatik Uçaksavar Top Sistemi

L70 topları 1934 yılından günümüze kadar kullanılmakta olan bir top sistemidir. 40 mm çapında, tek namlulu, 5.150 kg ağırlığında Azami menzili 14.800 m, etkili menzili 12.500m olan bu sistem radar sistemleri ile koordineli çalışarak uçaklara kilitlenir. Manuel, yarı otomatik ve tam otomatik olarak çalışabilmektedir.
Bağlı olduğu radara aynı anda 3 top bağlanması ve atış idare cihazı kullanılarak senkronize bir şekilde atış yapması sağlanır. Türk Hava Kuvvetleri üslerinde bataryalar şekilde konuşlanmıştır. Her batarya 4 mevzi istasyonundan; her istasyon ise 3 top’tan oluşur(3 adet L70, 1 Adet Radar ve Güç Kaynağı). Bu sistem alçak irtifa hava savunma sistemleri sınıfına girmektedir.
L70 oldukça eski olmasına rağmen bugün bile 70 kadar ülke tarafından çeşitli versiyonları kullanılmakta olan bir silahtır. Halen aşağıdaki üreticiler tarafından üretilmektedir. Yeni olan modelleri oldukça etkilidir. Türk Hava Kuvvetlerinin üs korumasındaki 1. seviye silah olarak geçmektedir. Hava ve Kara kuvvetlerinde 300 adet L/70 & L/70T Bofors ve 600’den fazla L/60 & M1A1 Bofors bulunmaktadır.
Üreticiler : Bofors Defence (1932–2000) Zastava Arms (1970–present) United Defense Industries(2000–2006) BAE Systems AB (2006–present) |
Oerlikon Uçaksavar Top Sistemi
Bir diğer top sistemi Oerlikon GDF sistemidir. İsviçre’li Oerlikon firması tarafından 1956 yılından itibaren üretilmeye başlanan ve bugüne kadar bir çok modeli çıkartılan dünyanın en etkili yakın menzil hava savunma silahlarındandır.

4000m etkili menzili, 12.500m toplam menzili olan, her bir namlusundan 550 olmak üzere dakikada toplam 1100 mermi atabilen, merminin namludan çıkış hızı 1175m/s olan, yüksek hassasiyetli, etkili, tahrip gücü yüksek,sabit hedeflerin savunmasında kullanılması etkin (örneğin boğaziçi köprüleri bu silahla savunulmaktadır) otomatik bir hava savunma topudur. Radar kontrolü ile havadaki bir uçağı 40 km öteden itibaren takibe alabilen, 12 km mesafe içinde atışa başlayan, kendi ekseni etrafında 360 derece dönebilen namlusunu 90 derece dikey olarak konumlandırabilen çok etkili bir sistemdir. Yerli üretimde karşılığı Korkut Sistemidir.
Her iki sistemde de atış tahdit alanı vardır. Uçaksavar giriş kapı ve koridorları toplarda bulunan düzenek üzerinde işaretlenerek, koridorda uçan uçaklara atış kısıtlaması getirilir. Aynı şekilde atış yapılmasını istemediğiniz bölgeyi tahdit altına alarak, topların atış yapmasını da engelleyebilirsiniz.
Türk Silahlı Kuvvetleri çeşitli birliklerinde 100 üzerinde Oerlikon GDF-001,
120 kadar Oerlikon GDF-003, 440 kadar Oerlikon GAI-D01 silahı bulunmaktadır.
Diğer Uçaksavar Top Sistemleri
Yukarıdaki sistemler oldukça gelişmiş ve yeni olup, Türkiye’nin elinde daha eski yüzlerce uçaksavar da bulunmaktadır. Bunların bir kısmı güneydoğu da üs bölgelerine hava ve kara hedeflerine karşı kullanılmakta olup bir kısmı da depo seviyesinde tutulmaktadır.
300 den fazla Rheinmetall Mk.20 Rh202
110 M42 Duster(envanter dışı) ve 900 kadar M55 (kara kuvvetleri depo seviyesi)

Rheinmetall Mk.20


Rapier Füze Sistemleri
Rapier Füzeleri, Türk Hava Kuvvetlerinin üs savunmasındaki temel füze tabanlı silahıdır. 80’li yıllardan itibaren silahlı kuvvetler envanterine girmeye başlamış modern bir füze sistemidir.

Rapier, 23 km yarı çapında bir bölgenin renkli görüntüsünü verebilen bir sistemdir. IFF teçhizatı sayesinde dost ve düşman uçaklarını ayırt edebilir. Gelişmiş DN-181 Blindfire İzleme Radarı tarafından yönlendirilmektedir. Uçaksavar giriş kapı ve koridorları skop üzerinde işaretlenerek koridorda uçan uçaklara atış kısıtlaması sağlanır.
Rapier Füze Sisteminin atış gücü MK-I ve MK-II füzelerinden oluşmaktadır. İki aşamalı katı yakıtlı roket motorunun sağladığı 2.5 mach hızla hedefe yönelir ve seyir sırasında 30 g’lik manevralar yapabilir. 8 km etkili menzile ve 5 km etkili irtifaya sahiptir. Yaklaşma/yakınlık tapalı bir füzedir ve hedefe yakın bir mesafede patlayarak hedefi etkisiz hale getirir.
Türkiye, 1983 yılında 146 milyon £ karşılığında 36 adet Rapier lançeri, 12 adet Blindfire izleme radarı ve 468 adet Rapier Mk-II füzesi siparişi vermiştir. 1983-1985 arasında teslim edilen bu sistemlere ek olarak, 1985’te yeniden 36 adet Rapier lançeri ve 15 adet Blindfire izleme radarı sipariş edilmiş, bu teslimatlar da 1986-1988 arasında tamamlanmıştır. Ocak 1995’te ABD tarafından alınan bir kararla İncirlik ve İzmir’deki NATO askeri tesislerinin alçak irtifa hava savunmasında kullanılan 14 adet Rapier lançeri, 13 adet Blindfire izleme radarı ve 515 adet Rapier MK-I füzesi EDA yardımı kapsamında Türkiye’ye hibe edilmiştir.
1996 yılı Ocak ayında Milli Savunma Bakanlığı ve BAE Systems arasında yapılan bir anlaşma ile Türk Hava Kuvvetleri envanterindeki Rapier sistemlerinin Rapier II adıyla B1X seviyesinde modernize edilmesi kararlaştırılmış, 70 milyon £ maliyetle 78 adet Rapier’ın Şubat 1996 ile Mayıs 1999 arasında B1X seviyesinde modernizasyonu gerçekleştirilmiştir.
Oldukça etkili ve iyi bir füzedir. Temel kullanıcıları İngiltere ve Türkiye’dir.
Stinger Füze Sistemleri
Stinger Türkiye tarafından çok iyi bilinen bir sistemdir. Zira roketsan bu füzenin resmi lisanslı üreticilierindendir. Üretimine 1978 yılında General Dynamics(ABD) tarafından başlanan pasif güdümlü ateşle-unut tipi hava savunma füze sistemidir. Redeye gibi eski sistemlerin yerine geliştirilmiş olup, 1983-1988 yılları arasındaki sovyet afganistan işgaline karşı afganların neredeyse temel savunma silahı olmuştur. Stinger tarafından yüzlerce sovyet uçak ve helikopteri düşürülmüş, savaşın seyri bu silah sayesinde değişmiştir.

Tek personel tarafından MANPADS (Omuzdan atılarak) kullanılması, yüksek isabet ve tahrip özelliği gibi sebeplerle kara birliklerinin hava savunmasında önemli bir yere sahiptir. Hedefine kızılötesi ve mor ötesi ışınlarla yönelir. 8 km etkili menzile sahiptir. Yerli olarak üretilidğinden Atılgan ve Zıpkın sistemleri de bu füzeyi kullanmaktadır.

Genel olarak kara birliklerinin taktik savunması amacıyla kulanılan sistem Türkiye’nin elinde 70 Atılgan KMS (Kaideye Monteli Stinger), 35 Zıpkın KMS, 800 omuz tipinde lançer ve 5239 adet FIM-92A/C Stinger POST/RPM füze bulunmaktadır. Yerli olarak üretildiğinden gerçek sayının 10 binin üzerinde olduğu tahmin edilmektedir.
Ayrıca Türk Silahlı Kuvvetlerinde 1,089 adet FIM-43A Redeye ve 40 adet 9M39 Igla tipi manpads füze sistemi de bulunmaktadır. Tam sayı bilinmemektedir.

KORKUT Alçak İrtifa Hava Savunma Sistemi

Menzili 4 kilometre olan sistem, hava-yer mühimmatları, seyir füzeleri, helikopter ve İnsansız Hava Araçlarına karşı geliştirildi. İhtiyaçlar doğrultusunda sisteme STINGER ve IGLA-S gibi kısa menzilli IR güdümlü füzeler de monte edilebilecek. KORKUT’un toplam 400 adet mermi taşıma kapasitesine sahip olduğu yetkililerce belirtiliyor.
KORKUT Sistemi, hareketli unsurlar ile mekanize birliklerin hareket halinde yüksek isabet oranı, gece/gündüz her türlü arazi ve hava şartlarında hava savunmasının etkin şekilde gerçekleştirilmesi amacıyla geliştirildi. KORKUT Sistemi, üç Silah Sistemi Aracı (SSA) ve bir Komuta Kontrol Aracı’ndan (KKA) oluşan takımlar halinde görev yapacak.
ATEŞ gücü MKE tarafından üretilen iki adet 35 mm’lik toptan oluşan ve hareket halinde atış yapabilen KORKUT, dakikada 1100 mermi atıyor. Ayrıca havada parçalanan 35 mm parçacıklı mühimmat da kullanılabiliyor. Menzili ise 4 kilometre.
Diğer Projeler
Türkiye alçak irtifa hava savunma sistemi kapsamında komple çözüm olan HİSAR savunma sisteminin alçak irtifa parçası olan HİSAR-A projesini başarı ile yürütmektedir. Sistemin test ve denemeleri sürmektedir.

Türk Orta İrtifa Hava Savunma Sistemleri
MIM-23 HAWK

Azami menzili 40 km, etkili menzili 18 km olan orta irtifa hava savunma sistemidir. Genellikle strartejik yerleri korumak için konuşlandırılır. Lançerinde 3 füze taşımaktadır. Hedef tespit radarı AN/MPQ-51 (Improved Hawk – Phase II)dir.
1960 yılında ABD tarafından üretilmiştir. 2001 yılında imzalanan Nato Güney Kanat Yardımı kapsamında ABD’nin envanterinden çıkarma kararı aldığı sistemi 270 Milyon $ bedelle 8 adet Atış ünitesi, 24 adet Füze bataryası, 175 adet MIM-23B Hawk füzesi, 8 adet MPQ-64 Sentinel 3D hava savunma radarı ile birlikte 2005 yılında modernize edilerek Türk Hava Kuvvetlerine TURK HAWK XXI adını alarak teslim edildi.
Şu an hava kuvvetleri envanterindeki hawk füzeleri oldukça iyi durumdadır ve günceldir. Hava üslerinin korumasında kullanılmaktadır. Tüm dünyada aktif kullanıcısı en çok olan orta irtifa hava savunma silahlarından birisidir.
HİSAR-O

Türkiye yine HİSAR savunma sisteminin orta irtifa parçası olan HİSAR-O projesini başarı ile yürütmektedir. Sistemin test ve denemeleri sürmektedir.
Türk Yüksek İrtifa Hava Savunma Sistemleri
Türkiye’nin şu an aktif yüksek irtifa hava savunma sistemi bulunmamaktadır. Türkiye bu açığı hava kuvvetlerindeki uçaklar ile sürekli CAP devriyesi atarak kapatmaktadır. Bu da tabii ki çok yetersiz ve masraflı olmaktadır. Şimdilik Nike füze sistemleri ülke savunmasına katkıda bulunmaktadır.
NIKE HERCULES
MIM-14 Nike Hercules, ABD’li Western Electric firması tarafından üretilen ve 1950’li yılların teknolojisini taşıyan bir YÜKSEK İRTİFA HAVA SAVUNMA Füzesidir. Tasarım amacı Sovyet bombardıman uçaklarının ve balistik füzelerinin yüksek irtifada önlenmesidir. Yerden radar güdümlü bir füzedir. 144 km menzil ve 45 km irtifa kapasitesine sahiptir.
Katı yakıtlı roket motorunun sağladığı 3.65 mach hızla hedefe yönelir. 500 kg ağırlığındaki harp başlığı parça ve infilak tesirlidir. Sistem mobil hareket kabiliyetine sahip değildir. Nükleer başlık taşıyabilir ve teoride kısmi olarak kara hedeflerine karşı saldırı yeteneği de vardır. MIM-14B Nike Hercules, Türk Hava Kuvvetleri envanterinde bulunan tek yüksek irtifa hava savunma füzesidir. Türk Hava Kuvvetleri bünyesine 1959-1964 yılları arasında ABD desteğiyle 72 adet Nike Hercules tedarik edilmiştir. Füzeler İstanbul’da konuşlu 15. Füze Üs Komutanlığına bağlıdır ve Boğazların hava savunmasından sorumludur. Zaman içinde çeşitli geliştirmelere tabi tutulan bu füzeler günümüz muharebe şartlarında etkinliğini yitirmiştir. Yaz aylarında HvKK’nın İstanbul Şile’deki atış sahasında gerçekleştirilen karma atışlar kapsamında peyderpey hizmet dışına çıkarılmakta olup çok az bir kısmı yüksek irtifa hava savunma füzesi tedarikine kadar envanterde tutulmaktadır. Teknolojisi ve savunma kabiliyeti çok düşük olduğundan dünyadaki birçok ülke bu füzelerini kullanım dışı bırakmışlardır. Ülkemiz, Güney Kore ile birlikte envanterinde Nike Hercules bulunduran son iki ülkeden biridir.
Bu füzeler nükleer başlık ile birlikte nükleer önleme kapasitesine sahip olduğundan Türkiye ve Güney Kore bu sistemleri halen envanterde tutmaktadırlar. Füzeler iyi durumda olmasına rağmen elektronik sistemleri modernize edilemeyecek kadar eskidiği ve üretici firma kalmadığı için şu an sadece boğazların savunmasında temel hava savunma görevi bulunmaktadır. S-400 ve HİSAR ile birlikte tarihin tozlu sayfalarında yerlerini alacaktır.


S-400, HİSAR-U ve ASTER
Türkiye S-400 alımıyla birlikte ilk defa komple bir hava savunma şemsiyesine kavuşmuş olacaktır. Çünkü S-400 yukarıdaki hava savunma sistemlerinin tamamının yerine çok katmanlı bir savunma sağlayabilecektir. Sistem alçak, orta ve uzun menzil için ayrı ayrı füze taşımakta ve tehdit durumuna göre sırası ile ateşlemektedir.
HİSAR-U henüz proje aşamasında olup muhtemelen S-400 ve avrupa ile birlikte planlanan ASTER projesinden elde edilen veriler ile birlikte geliştirilecektir.
Türkiye PATRIOT gibi bir sistemi de orta ve uzun menzil için envanterine katabilir fakat hiç bir sistem S-400 gibi çok katmanlı bir hava savunma şemsiyesi sağlayamaz. Kısa vadede S-400 çözümü orta ve uzun vadede HISAR/SIPER/ASTER çözümü Türkiye için en iyi seçim olacaktır.
5 Yorumlar
Can
denizden atilan hava savunma füzeleri unutulmus. mk-launcherlerinden atilan rim füzeleri ne de vardi
Fikret Yurdakul
Merhaba. Konu ile ilgili ayrı bir yazımız mevcut. İlginiz için teşekkürler.
http://www.trmilitarynews.com/turk-deniz-kuvvetleri-hava-savunma-sistemleri/
Can
benim icin su an en önemli proje siper savunma füzeleri. f35 den kat kat daha cok önemli bence.
Yasin
Güzel bir yazı olmuş. Çalışmalarınızın devamını bekleriz.
Sky
Kapsamlı bir inceleme olmuş. Teşekkürler.