
Suriye’de İdlib’e yönelik operasyonların yoğunlaşması, 2011’de başlayan savaşın sona yaklaşıldığını gösteriyor. Ancak bu kez savaş bulutları İran üzerinde dolaşıyor. ABD Başkanı Donald Trump’ın geçen yıl 8 Mayıs’ta İran ile yapılan nükleer anlaşmayı tek taraflı feshetmesinden tam bir yıl sonra bu kez İran anlaşmaya kısmen uymayacağını açıkladı ve anlaşmanın diğer muhatapları Rusya, İngiltere, Çin, Fransa ve Almanya’ya “ültimatom” gibi bir çağrıda bulundu.

ABD’nin Basra körfezine uçak ve savaş gemilerinden oluşan filo göndermesinin ardından, Katar’a F-35 savaş uçakları ve hava savunma sistemleri konuşlandırılması, kulislerde 120.000 asker gönderilmesinin konuşulması, Suudi Arabistan’a yeni silah sistemleri aktarılması da bölgenin ısındığının göstergesi. Ayrıca İsrail’e Thaad yüksek irtifa hava savunma sistemleri kurulduğunu da unutmayalım. Bu sırada Doğu Avrupa’ya yapılan yığınak da ABD’nin Rusya’ya karşı sırtını sağlama almaya çalıştığının bir göstergesi olabilir.
Bugüne kadar yapılan açıklamalara bakılırsa, beş emperyalist devletin bir araya gelip İran konusunda ABD’ye cephe almaları, siyasi ve ekonomik olarak buna göre hareket etmeleri pek mümkün görünmüyor. Bunun farkında olan Trump, aynı gün Ruhani’nin ültimatomuna yeni yaptırımlarla yanıt verdi.
ABD yönetimi, özellikle Almanya, Fransa ve İngiltere’nin sonunda İran konusunda pes edeceğinden hareket ediyor. Bu nedenle müzakere etmeye bile gerek görmüyor. Dahası, İran’ın anlaşmadan çekilmesinden sonra aynı Avrupa ülkeleri, politika değiştirip yaptırım kararları da alabilirler.
Ayrıca uzmanlar tarafından ABD vs İsrail’in Filistinlilere iyi şartlarda barış anlaşmaları sunması da şüpheli davranışlar olarak değerlendiriliyor. Böylece İsrail cepheyi genişletmeyecek, Suriye üzerindeki emellerini İran’ın zayıflaması üzerine devam ettirebilecektir. Zira İran’ın Suriye üzerindeki kontrolü, İsrail’i oldukça zor bir duruma sokmaktadır.
Son gelişmelerden anlaşıldığı kadarıyla, Trumph’ın mutlaka İsrail için Kudüs’ün başkent ilan edilmesi ve İsrail’in Golan tepelerindeki hazırlığı, büyük İsrail için İran’ın aradan çıkartılması projesinin hayata geçmeye başladığını söyleyebiliriz.