
HARPOON füzesi, başlangıçta McDonnell Douglas şirketi tarafından ABD donanması için geliştirilen gemi-savar füze sistemidir. Şimdilerde ise Boeing şirketi tarafında üretilmektedir. 30’dan fazla ülkenin silahlı kuvvetlerine toplam 7300 HARPOON teslimatı yapılmış, dünyanın en çok kullanılan gemi-savar füzesidir. 500 pound ağırlığındaki patlama savaş başlığı sayesinde, kıyı savunma mevzi bölgeleri, satıhtan hava hedefine füze mevzi bölgeleri, korumasız uçak, liman ve sanayi tesisleri, limana demir atmış gemiler dahil geniş yelpazedeki yer hedefleri karşısında öldürücü ateş gücüne sahiptir. Harpoon, 221 kilogramlık harp başlığı ile 300 kilogram itme gücü sağlayan bir Teledyne CAE J402-400 turbojet motoruna sahiptir. Bu, HARPOON’un yaklaşık 0.5 Mach (617 km / s) hızda seyretmesine izin verir.

HARPOON’un tarihsel gelişimini kavramak için Arap-İsrail savaşına bakmak gerekir. İsrail destroyer Eilat‘ın Sovyet yapımı STYX füzesi tarafından batırılması yeni bir devrin başlangıcı olmuştur. Tarihsel süreçte ilk defa bir zırhlı kendinden kat be kat küçük bir muharip gemi tarafından batırılmıştı. Bundan sonra bütün savunma sanayinin güdümlü mermilere bakış açısı değişmiş ve güdümlü mermiler günümüzde ileri teknoloji ürünler olarak karşımıza çıkmıştır.

1974 yılında ilk prototipi üretilen ve 1977 yılında ilk seri üretime geçen HARPOON, bağımsız kullanım, tüm hava koşullarına uygunluk, ufuk ötesi özelliklerine sahiptir ve hem yer saldırılarında hem de gemi-savar görevlerinde kullanılabilmektedir. Bu füze sistemi çok yönlüdür ve sadece gemilerden değil sabit kanatlı hava araçları ve denizaltı platformlarından da fırlatılabilir. Bu ilk versiyon havadan atılan için “AGM-84A” olarak, gemilerden atılan için “RGM-84A” ve denizaltılardan fırlatılan için “UGM-84A” olarak adlandırılmaktadır.

HARPOON, Block olarak bilinen çeşitli gelişim aşamalarından oluşmuştur. İlk model Block I olarak bilinir. Block I füzeleri, ABD’de AGM / RGM / UGM-84A ve İngiltere’de UGM-84B olarak adlandırıldı. Block I, Sea Skimming denilen denizi yalayarak uçma özelliğine sahiptir. Hedefine yaklaştığında ani bir şekilde irtifa kazanarak yükselip, hedefine doğru dalışa geçer.
Block IB bu özelliği kaldırırken, Block IC isteğe bağlı yapmıştır.
Rus tehtidine karşı 1991’de geliştirilen ve sınırlı üretimi olan Blok ID, menzili arttırılmış ve yeniden saldırı kabiliyetine sahipti (ilk kez kaçırırsa tekrar saldırma yeteneği). Sovyetler Birliği’nin dağılması, Rus tehtidinin azalması, AGM-84D HARPOON Block ID’lerin üretilmemesine neden oldu.

AGM-84E HARPOON / SLAM [Stand-Off Land Attack Missile] Block IE, kara hedefleri için geliştirilen orta menzilli füze sistemidir. 1980’lerin sonunda, ABD’nin kara saldırısı füzesine ihtiyacı doğdu. Sıfırdan tasarlamak yerine, Harpoon’u ihtiyaçlara göre modifiye etti.
Küresel Konumlandırma Sistemi, Walleye optik sistemi ve Maveric data-link ekleyerek Stand-off Kara Saldırısı Füzesini(SLAM) oluşturdu. AGM-84E, GPS’li inertial navigation sistemi ve infrared terminal guidance kullanır. SLAM, kara tabanlı veya uçak gemisi tabanlı F / A-18 Hornet uçaklarından fırlatılabilir. AGM-84’ler Bosna’da ve Çöl Fırtınası Operasyonlarında başarıyla kullanıldı.
SLAM füzesinin büyük bir yükseltmesi olan SLAM-ER (Expanded Response) Blok IF, Tomahawk benzeri kanatlar eklenerek daha geniş bir menzile (150+ mil, 240 km), daha fazla penetrasyon için titanyum harp başlığına ve pilotun saldırının son aşamasında (yaklaşık son beş mil) füzenin çarpma noktasını yeniden hedeflemesine izin veren yazılıma sahiptir. SLAM-ER ilk uçuşunu 1997 yılının Mart ayında gerçekleştirdi. Şu anda çoğu SLAM füzesi SLAM-ER konfigürasyonuna dönüştürülmüştür.
Blok IG SLAM ATA (Automatic Target Acquisition), Tomahawk füzesinin benzeri olarak yeniden saldırı ve görüntü karşılaştırma yeteneği ile SLAM-ER‘nin geliştirilmiş bir sürümüdür. ATA ile donatılmış SLAM-ER’ler, bir hedefin görüntülerini yerleşik bir referans görüntü ile eşleştirir. Bu işlem, füzenin kentsel alanlar gibi dağınık alanlarda da hedefleri vurma yeteneği sağlar.
Blok I J, hem kara hem de deniz hedeflerine ateş açabilen versiyondur ve AGM/RGM/UGM-84J olarak adlandırıldı.

2017’de hizmete giren HARPOON Block II, elektronik harbe karşı direnci ve hedefleme özellikleri artırılmış versiyonudur. Yakıt tasarruflu motor ve daha hafif bir savaş başlığı nedeniyle artmış bir menzile sahiptir. Sisteme, Joint Direct Attack Munition (JDAM) programından düşük maliyetli (Inertial Measuring Unit) IMU entegre edilmiştir. HARPOON Block II+ ile iyileştirilmiş fırlatma ve navigasyon eklenerek seçicilik artırılmış, hedef gemilerde özellikle kıyıya yakın veya dar deniz yollarında seyreden savaş gemilerinde yüksek isabet sağlanmıştır.
Doğu Akdeniz’de en genç HARPOON filosu Mısır Ordusu’nun envanterindedir. İsrail en yaşlı HARPOON filosuna sahip olmasına rağmen 2002 senesinde başlatılan çalışma ile elindeki bütün Block I’leri kendine ait özgün yazılım ve elektronik donanımları kullanarak kara hedeflerine karşı da kullanılabilecek şekilde Blok II seviyesine yükseltmiştir. Yunanistan ise yaş ve adet açılarından en geridedir.

Türkiye bu füzeyi, 1977 yılında ABD Donanması için ilk seri üretime geçtikten sonra sipariş veren ilk ülke olmuştur. Yeterince tanınmayan sisteme ilişkin olarak Türkiye’nin istekli tutumu, ilk üretici firma Mc Donnell-Douglas’ın, rekabetçi piyasada hızlı büyümesine neden olmuştur. Türkiye ayrıcalıklı ve öncelikli müşteri haline gelmiş, yeni bir model ve modifikasyon yapıldığında ABD Donanması ile aynı anda Türk Donanması’na da yönelik olarak çalışmalar yürütmüştür. Dahası, Preveze sınıfı denizaltıların geliştirilmesi sırasında Mc Donnell-Douglas ile koordineli çalışılmış ve söz konusu füzenin su altından atılabilen bir modelini ilk kullanan ülkelerden biri olmuştur.
Tüm suüstü gemilerimiz HARPOON gemi-savar füzesi kullanır. Preveze ve Gür sınıfı denizaltılar sub-harpoon kullanır.

Türk Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nın ihtiyaçları kapsamında Roketsan Ana yükleniciliğinde, Aselsan ve ArMerKom işbirliğiyle geliştirilen ATMACA Gemi-savar Füze Sistemi envanterde yer alan HARPOON Füze sisteminin yerini alacak.
HARPOON Block II sistemi özelliklerine sahip olması, hatta geliştirilecek teknolojik sistemler neticesinde daha üstün özelliklerde olması beklenen ATMACA’nın menzilinin ise 120 mil (190+ km) olması planlanıyor. Atmaca, Türkiye’nin ilk deniz füzesi olma özelliğini de taşıyacak. Son testlerde ATMACA, 200+ km mesafedeki hedefi tam isabetle vurarak tüm fonksiyonlarını mükemmel şekilde yerine getirmişti.

Kaynak:
https://missilethreat.csis.org/missile/harpoon/#easy-footnote-bottom-16-2751
https://fas.org/man/dod-101/sys/smart/agm-84.htm
https://uskudar.biz/ihbarname/emare/harpoon-er-ve-doğu-akdenizde-muhtemel-etkileri.html