Türkiye’nin Özel Kuvvetleri : Özel Kuvvetler Komutanlığı

Özel Kuvvetler Komutanlığı ya da halk arasındaki adıyla Bordo Bereliler ve eski adıyla Özel Harp Dairesi, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin değişik sınıf ve rütbelerdeki subay, astsubay ve uzman erbaşlardan oluşan, iç ve dış tehditlerin bertaraf edilmesine karşı her türlü arazi ve iklim şartlarında görev yapabilecek nitelikte üst düzey eğitime tabi tutularak yetiştirilmiş özel askerlere verilen isimdir. Türkiye’deki önemli kara kuvvetlerindendir. En son Barış Kalkanı Harekâtı’nda etkin olarak görev yapmıştır.

Özel Harp Dairesi, Soğuk Savaş dönemi Türkiyesi’nde, Genelkurmay Başkanlığı bünyesinde ABD’nin gizli servisi CIA ve NATO iş birliği ile kurulan sürülen gizli örgütlenmedir. Avrupa’da II. Dünya Savaşı’ndan sonra muhaliflerin (o dönem komünistlerin) iktidara gelmesini önlemek için kurulan “Gladio” adlı kontrgerilla örgütünün Türkiye’deki uzantısına siyasi literatürde Özel Harp Dairesi, eylemleri gerçekleştirenlere ise Kontrgerilla denmiştir. NATO’nun Özel Harp talimnamelerine göre, üye ülkelerde kurulan NATO birimleri, Türkiye’de önce Seferberlik Tetkik Kurulu adıyla örgütlenmiş sonra doğrudan Genelkurmay Başkanlığı’na bağlı Özel Harp Dairesi çatısı altında ve bunun sivil uzantısı Kontrgerilla olarak faaliyet yürütmüştür. 1967’de Özel Harp Dairesi adını alan oluşum, Kıbrıs Harekatından sonra 5 Şubat 1975 tarihinde başlayan ABD ambargosu nedeniyle maddi zorluklar yaşadı. Dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Semih Sancar, ödeneği kesilen ÖHD için dönemin Başbakanı Bülent Ecevit’ten örtülü ödenek desteği talep edince ÖHD’nin varlığı ortaya çıktı.

Türk Mukavemet Teşkilatı :

Türk Özel Kuvvetlerinin ilk operasyonel tecrübelerinden olan Kıbrıs Türk Mukavemet Teşkilatı, daha sonra Türkiye’nin “Özel Kuvvetler” kurma girişimindeki en önemli zorlayıcı etmenlerden birisi olur.

Rum EOKA örgütü, aslen İngilizlere karşı mücadele etmek için 1955 yılında kurulmuştu. Örgütün ideolojisi olan Enosis, adadaki Kıbrslı Türk varlığını tamamen yok saymaktaydı. EOKA İngilizlere karşı mücadeleye başlayınca İngiliz yönetimi polis gücüne çok sayıda Kıbrıslı Türk aldı ve böylece EOKA’nın saldırılarında Türk polislerle Rum EOKA’lılar karşı karşıya geldi.

EOKA’nın Enosis ideolojisine dayalı saldırılarından huzursuz olan Kıbrıslı Türkler ve Türkiye, buna karşılık olarak Taksim ideolojisini geliştirdi. EOKA’nın Kıbrıslı Türklere yönelik saldırılarına karşılık vermek amacıyla 1956 yılında Volkan örgütü kuruldu. Bu dönemde Fazıl Küçük tarafından kurulmuş olan Kıbrıs Türk Mukavemet Birliği ve Kara Çete gibi diğer örgütler başarısızlığa uğrayarak Volkan’a katıldı.

Türk Mukavemet Teşkilatı, 23 Kasım 1957 akşamı, Lefkoşa varoşlarındaki Eğlence’de, Türkiye Kıbrıs Büyükelçiliği görevlisi Mustafa Kemal Tanrısevdi’nin evinde, Rauf Denktaş, Burhan Nalbantoğlu ve Mustafa Kemal Tanrısevdi tarafından kuruldu. Lefkoşa Türk Lisesi tarafından basılıp 26 Kasım 1957 günü örgüt, tüm Kıbrıslı Türk direnişçilerini TMT çatısı altında toplanmaya çağıran ilk bildirisini yayınladı. Ancak Türkiye tarafından desteklenmeyen bir mücadelenin başarıya ulaşmayacağı düşünülmesi nedeniyle, bu dönemde herhangi bir yapılanmaya gidilmediği gibi herhangi bir lider de belirlenmedi.

Denktaş, 2 Ocak 1958 günü Fazıl Küçük’le gittiği Ankara’da Türkiye Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu’yla görüştü ve konudan bahsetti. Zorlu Denktaş’a gönderirlerse silah alıp alamayacaklarını sorunca Denktaş alabileceklerini söyledi. Rüştü konuyu Genelkurmay Başkanlığı’na bildirdi. Konuyla ilgili olarak birkaç ay süren değerlendirmeler sonrasında örgütün kurulması için izin çıktı ve bu iş için Daniş Karabelen görevlendirildi. İzinde hükümetin Türk Silahlı Kuvvetleri’nin adının bu olaya karıştırılmaması da kesin bir dille emrediliyordu.

Bu gelişmeler üzerine örgütün kuruluşu için çalışmalara başlandı. Konuyla ilgili olarak “Kıbrıs’ı İstirdat Projesi” (KİP) adlı bir proje hazırlandı. Daha sonra TMT’nin Kuruluş ve Çalışma Planı hazırlandı ve üst düzey yetkililerin onayı alındı. Bu plana göre TMT lideri doğrudan Özel Harp Dairesi’ne bağlı ve sorumlu olacak; ama arada herhangi bir resmi bağlantı olmayacak, tüm bağlantılar sözlü olarak yürütülecekti. Örgütün liderliği Türkiye’den gönderilecek ve “süresiz izinli” sayılacak subaylarla yapılacak, TMT’nin varlığının açığa çıkarılacağı gün EOKA saldırılarına göre belirlenecekti. Bu güne kadar örgüt toplantı veya gösteri yapmayacak, bildiri dağıtmayacaktı. Örgüt 18 yaşını geçmiş erkek veya kız gençlerle oluşturulacak, örgüte alınanların Türkiye’de veya Kıbrıs’ta eğitimden geçirilmesi zorunlu olacaktı. Planda örgüt mevcudu kısa vadede 5000, uzun vadede 10,000 olarak planlanmıştı. Kıbrıs’a TMT lideri başkanlığında ilk etapta beş subay gönderilecek, örgütün gelişmesine paralel olarak bu sayı ilk önce ona, daha sonra yirmiye çıkarılacaktı. Bunların yanı sıra en az on beş yedek subay da adaya gönderilecekti.

Nisan 1958’de Fazıl Küçük ve Rauf Denktaş TMT’nin yapılanmasını konuşmak üzere Ankara’ya çağrıldı. Yapılan toplantıda 1958-60 döneminde TMT’de görev alacak Türk askerlerine ilişkin 23 kişiden oluşan bir liste hazırlandı. Toplantıda ilk TMT lideri olarak Rıza Vuruşkan’ın (kod adıyla “Ali Conan”) atanması kararlaştırıldı. 5000 gençten oluşan silahlı gücün eğitiminin ise 1959 yılı sonu itibarıyla tamamlanmış olması hedeflendi.

Vuruşkan ve dört diğer subay 31 Temmuz/1 Ağustos 1958 gecesi Kıbrıs’a vardı. TMT’nin fiili olarak kuruluşu bu tarihte gerçekleşmiştir ve bu nedenle bu tarih kuruluş yıldönümü olarak kutlanır. Bundan kısa bir süre sonra adaya altı subay daha gönderildi. Örgütün kurulmasının ardından kişiliği, yaşı ve sağlığı itibarıyla uygun görülenler yemin ederek örgüte üye oldular. Böylece ağustos ayı başlarında TMT’nin ilk hücresi oluşmuş olur ve Türkiye’de faaliyete geçen eğitim kamplarına gençler gönderilmeye başlanır.

Günümüzde komutanlığın merkezi Ankara Gölbaşı’nda bulunur. Ana görevi savaş zamanında önden giderek düzenli ordu birliklerine zaman kazandırmak, düşmanın ön hatlarına ve istihbarat yapısına darbe vurmak, istihbarat toplamak, uçak ve helikopterler için hedef tespiti ve aydınlatması sağlamak, komando birliklerinin önünü açmak, olası işgale karşı halkı örgütlemek ve silahlandırmak, terör operasyonlarına katılmak, devlet büyüklerini korumak, özel ve gizli silah sistemleri ve üslerini korumak, hava kara ve denizde kendisine verilecek her türlü görevi yerine getirmek ve askeri istihbarat faaliyetlerine katılmaktır.

Pek çoğunun katıldığı operasyonlar gizlidir. Ayrıca savaş zamanında piyade ve komando birliklerine psikolojik ve ekipman olarak destek de verirler. Bulundukları bölgede halkı ve paramiliter unsurları örgütlerler. Şehit olma durumunda ise operasyonun niteliğine göre isimleri gizli kalabilir.

TSK profesyonel ordu konseptine geçtiğinden dolayı özel kuvvetler artık ülekenin iç ve dış tüm operasyonlarına katılmaktadırlar. Bu hem verilen zayiatı azaltmakta, hem de düşmana vurulan darbeyi daha etkili ve çevreye zarar vermeden yapma konusunda ordunun kabiliyetinin artmasını sağlamaktadır.

Genelkurmay Başkanlığı Harekât Başkanlığına bağlı, diğerlerinden farklı ve iç güvenlik sorunuyla bağlantılı üç birim bulunmaktadır. Bunlar sırasıyla Psikolojik Operasyonlar Daire Başkanlığı, İç Güvenlik Operasyonları Başkanlığı ve Özel Kuvvetler Komutanlığıdır.

İç Güvenlik Operasyonları Başkanlığı, İç Güvenlik Tugayları ve birliklerinin koordinasyon merkezidir. Güney Doğu ve Doğu bölgelerindeki iç güvenlik operasyon bölgelerinin fiilen sürekli bir statü kazanmalarıyla yapılanmıştır. Psikolojik Operasyonlar Daire Başkanlığı hakkında açık bilgi edinmek mümkün olmamıştır.

1992 yılında Tugay seviyesinde kurulmuş ve daha sonra tümen, ardından 2006 Yüksek Askerî Şûra kararı ile Kolordu, 2010 Yüksek Askerî Şûra kararı ile tekrar Tümen ve 2015 Yüksek Askerî Şûra kararı ile tekrar Kolordu yapıldı.

2017 Yaş kararlarıyla tekrar Tugay seviyesine getirildi. Hiçbir kuvvet komutanlığına bağlı olmaksızın doğrudan Türk Silahlı Kuvvetleri Genelkurmay Başkanlığı’na bağlı olarak görev yaparlar. Söz konusu birlik, Bordo Bereliler doğrudan Özel Kuvvetlerin emrinde görev yapmaktadır. Burada görev yapan askerler uzun süre verilen eğitimin sonucunda özel olarak seçilmiştir. 2004 yılında Almanya’da yapılan Dünya Özel Kuvvetler Şampiyonası’nda, yirmi altı özel kuvvet birliği arasında birinci olmuşlardır.

Bordo Bereliler aynı zamanda devlet büyüklerinin yakın koruma görevini de yerine getirirler. Başta genelkurmay başkanı olmak üzere kuvvet komutanlarının ve yüksek rütbeli generallerin koruma ve güvenlik görevlerini üstlenirler. Komutanlığın asli görevleri olası bir savaş durumunda halkı örgütlemek ve yetiştirmek, diğer askeri birliklerin imkan ve kabiliyetini aşan özel operasyonları gerçekleştirmektir.

Özel Kuvvetler Komutanlığı, Abdullah Öcalan’ın yakalanma ve Türkiye’ye getirilmesi sürecinde aktif görev almıştır.

Genelkurmay Özel Kuvvetler Komutanlığı 1992 yılında Özel Harp Dairesinin lağvedilmesiyle kurulmuştur. Özel Harekat ihtiyaçlarını karşılamak üzere kurulmuş olan Komutanlık, muhabere arama/kurtarma ve iç güvenlik harekâtı planlama ve icra etme kabiliyetine de sahiptir.

Bu nedenle komutanlık, tıpkı iç güvenlik tugayları gibi, TSK’nin oluşturduğu iç harekât birimlerinden bir tanesidir. TSK’nin İnternet sitesinde bir süre önce yer alan tanımda Özel Kuvvetler Komutanlığı tarihçesi Hun Türklerindeki akıncılara kadar dayandırılmaktaydı.

1999 İzmit Depremi sonrasında doğal afetlere karşı sivil-asker işbirliğini oluşturmak amacıyla kurulan Sivil Asker İşbirliği Komutanlığı da (SAİ) Özel Kuvvetler içerisindedir. Genelkurmay Başkanlığı doğal afet ve savaş dönemi görevlerine ek olarak, barış dönemindeki SAİ faaliyetleri arasında şunları da sıralamaktadır: Seferberlik ve savaş hazırlıklarına ilişkin planların, usul ve esasların hazırlanması ve gerekli düzeltmelerin yapılması; Silahlı Kuvvetler, kamu ve özel kesim ile halkın ihtiyacını karşılamak üzere milli kaynakların planlanması konusunda önceliklerin tespit edilmesi; bir düşman saldırısı veya doğal afetten sonra, ikaz ve alarm konuları dâhil olmak üzere halkın korunması, nüfus hareketleri, kurtarma-enkaz kaldırma, tıbbi ilk yardım gibi sivil savunma faaliyet alanlarına giren konularda tedbir alınması; düşman tehdidine maruz hassas bölgeler veya tesisler ile askeri yasak bölgeler ve güvenlik bölgelerinin tespit edilmesi.

Toplamda 32 hafta süren temel eğitim kursu ve sonrasında Tim içinde de devam ederek yaklaşık 3.5 Yılı bulmaktadır. Kazandırılan yeteneklerden bazıları şunlardır:

  • Gayrinizami Harp ve Çeşitli Özel Harp Türleri
  • Özel Operasyonlar
  • Özel Keşif Ve Sızma
  • Su üstü ve Su altı Harekâtı
  • Statik Paraşüt ve HALO/HAHO
  • Meskun Mahallerde Teröristle Mücadele (CQB/CQC Harekatı)
  • Hayati İdame ve İşkence-Sorgu’ya dayanma
  • Pusu,Baskın,Sabotaj,Kaçma-Kurtulma
  • Yakın Dövüş,VIP Koruma ve Taktik atış
  • Uzman Nişancılık
  • İstihbarat ve Yabancı dil
  • Derin kar, şiddetli soğuklarda ve çöl sıcağında harekât
  • Sıhhiye
  • Bomba İmha

Kullandıkları Silahlar :

TabancalarHK USP, SIG P226, SIG P229, Sarsilmaz Kilinc 2000 Mega, Sarsılmaz Kılınç 2000 Light, Glock 17, Glock 19
Piyade TüfekleriM16 tüfeği, M4A1, Heckler & Koch HK416, MKEK MPT-76, AKM, IMI Tavor TAR-21, G3A7
Hafif Makinalı SilahlarHK MP5, MP7A1, FN P90
Keskin Nişancı TüfekleriKNT-308, Sako TRG, CheyTac Intervention, Dragunov, Barrett M82, Accuracy International Arctic Warfare, MKEK JNG-90, M110, McMillan Tac-50,Remington MSR

Katıldığı Savaş ve Çatışmalar :

  • Kıbrıs Harekâtı
  • Türkiye-IŞİD çatışması
  • Çelik Harekâtı
  • Ekim 1992 sınır ötesi harekatı
  • Çekiç Harekâtı
  • Şafak Harekâtı
  • Güneş Harekâtı
  • Şehit Yalçın Operasyonu
  • 2015-16 Şırnak çatışmaları
  • 2016 Hakkari çatışmaları
  • Türkiye-PKK çatışması
  • Fırat Kalkanı Harekâtı
  • Zeytin Dalı Harekâtı
  • Barış Pınarı Harekâtı

Bir Kahraman : Ömer Halisdemir

Ömer Halisdemir, 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Özel Kuvvetler Komutanlığında görevliyken komutanlığı ele geçirmeye çalışan darbe yanlısı Tuğgeneral Semih Terzi’yi göğsünden vurarak öldüren ve ardından diğer darbe yanlısı askerler tarafından vurularak öldürülen koruma astsubayıydı. Kendisine vur emri, Özel Kuvvetler Komutanı Zekai Aksakallı tarafından verildi.

15 Temmuz 2016’da darbe girişimi sırasında Özel Kuvvetler Komutanlığına girmeye çalışan Özel Kuvvetler Komutan Yardımcısı Tuğgeneral Semih Terzi’yi, Özel Kuvvetler komutanı Korgeneral Zekai Aksakallı’dan aldığı emir üzerine göğsünden vurarak öldürdü. Bunun üzerine Semih Terzi’nin korumalarından Binbaşı Fatih Şahin ve Üsteğmen Mihrali Atmaca da otuz kurşunla Halisdemir’in hayatına son verdi Daha sonra ise darbe yanlısı astsubaylar Nedim Şahin ve Gökmen Ata ölü ele geçirilmiş; otuz altısı ise teslim alınarak Gölbaşı Sulh Ceza Hâkimliğince tutuklanmıştır.

Benzer Haberler

Leave a Comment